
Dünya’nın en büyük banka ve finansal kuruluşlarının, 1999 – 2017 yılları arasında para aklama ve kriminal faaliyet ihtimali içerdiğini bilmesine rağmen, 2 trilyon dolar üzerinde fonu aktardığı ortaya çıktı. Belgeler, Uluslararası Araştırmacı Gazeteciler Konsorsiyumu'nun 108 medya ortağı ile 88 ülkede yaptığı çalışmalar sonucunda kamuoyuyla paylaşıldı.
İşin teknik kısmı: Bankalar yasadışı olma ihtimali olan bir işlem gördüklerinde SARs adı verilen bir rapor hazırlamakla yükümlüdürler. Sadece işlemin şüpheli olduğunu belirtmek için hazırlanan bu raporlar kesin bir suça işaret etmez.
Fakat sızdırılan bu belgelerden çıkan sonuçlar, bazı durumlarda hesabın kime ait olduğunu bile bilmeyen bankaların, bahsi geçen miktarlardaki paraları yetkililerden uyarı almalarına rağmen taşımaya devam ettiklerini ortaya koydu.
Raporda hangi bankalar öne çıkıyor?
Dosyalarda yer alan analize göre AG, 1.3 trilyon dolarlık şüpheli işlem ile başta yer alıyor. Suçluların, teröristlerin ve uyuşturucu tacirlerinin para aklama operasyonlarının banka üzerinden yapıldığı söyleniyor.
JP Morgan’ın ise, kime ait olduğunu bilmediği bir hesap üzerinden 1 milyar dolar üzerinde para taşıdığı belirtiliyor. Banka sonradan hesabın FBI’ın en çok arananlar listesinde yer alan bir mafyaya ait olduğunu öğreniyor.
HSBC’nin de milyonlarca doların dolandırıcılar tarafından dünyanın bir çok yerine taşınmasına göz yumduğu söyleniyor.
Bizi neden ilgilendiriyor?
Yasadışı paranın bu kadar rahat hareket edebilmesi, yolsuzluğun, uyuşturucu tacirlerinin, vergi kaçakçılarının ve oligarkların kazandıkları paraları aklayarak güç kazanmalarını sağlıyor. Bu konuda dünyanın en büyük ve saygıdeğer bankaların ve regülatörlerinin en önemli kontrol mekanizması olması gerekirken, onların da bilgisi dahilinde bu işlemlerin gerçekleştirilebiliyor olması toplumun güvenini sarsıyor.
Comments