Avrupa Merkez Bankası (ECB) dün yapılan toplantıda politika faizi oranını %0’da sabit tutarak pandemi nedeniyle bozulan ekonomik göstergelerin toparlanması için destek vermeye devam etti.
Toplantıdan öne çıkanlar;
Düşük faiz oranına ek olarak, geçtiğimiz yıl başlanan ‘pandemi acil alım programı’ (PEPP) çerçevesinde tahvil alımlarının hızının, Mart 2022’ye kadar arttırılarak devam ettirileceğinin altı çizildi.
ECB, bölge ekonomisini PEPP’e ek olarak pandemi öncesi başladığı APP (asset purchase program) isimli başka bir programla daha destekliyor. Bu noktada aylık 20 milyar avro ile ekonomiye can suyu veriyor diyebiliriz.
Banka, enflasyon hedefi olan %2’ye ulaşana kadar faizlerin düşük kalacağını öngörüyor. Hatırlarsak, Amerikan Merkez Bankası Fed de %2 enflasyonun üzerinde geçici bir enflasyon olduğunda faizlerde hemen bir adım atmayacağını defalarca belirtmişti. Her iki merkez bankası da bu noktada 'kalıcı enflasyonun’ hangi seviyede olacağına bakıyor.
Başkan Lagarde da Fed başkanı Powell gibi piyasa oyuncuları tarafından varlık alımlarının ne zaman sonlanacağına ilişkin sorularla köşeye sıkıştırılmaya çalışılıyor. Lagarde, herhangi bir takvime bağlı olmadıklarını, ekonomi üzerinde genel belirsizliklerin sürdüğünü ve de bunu konuşmak için henüz erken olduğunu söyledi.
Buna ek olarak önümüzdeki 1 yıl içerisinde Almanya ve Fransa’da yapılacak olan seçimlerin, hükümetlerin harcama planlarını etkileyebileceği belirtildi.
Yurtiçinde ise gözler hisse ve tahvillere giriş çıkışın izlendiği menkul kıymet istatistiklerindeydi. Özellikle Naci Ağbal’ın görevden alınmasıyla yabancılar hisse ve borç senetlerinden yüklü miktarda çıkış yapmışlardı. Son verilere göre bunun bir kısmı geri dönmüş olacak ki yabancı yatırımcılar 16 Nisan haftasında 164.9 milyon dolarlık Devlet İç Borçlanma Senedi (DİBS) ve 18 milyon dolarlık Şirket Borçlanma Senedi aldı. Yabancıların elinde bulundurduğu hisse senedi stoğu ise aynı hafta itibariyle 23,1 milyar olarak gerçekleşti.
Comments