İngiltere’de artan konut fiyatları, ev sahibi olarak birikim yapmak isteyen genç nesillerin işini zorlaştırıyor ve zenginler ile yoksullar arasındaki boşluğu genişletiyor.
Koronavirüs krizi nedeniyle ortaya çıkan ucuz borçlanma ve hükümetin vergi indirimleri, geçen yıl emlak fiyatlarının tüm zamanların en yüksek seviyesine çıkmasına yol açtı. Yıllık bazda %6 artan konut fiyatları ile İngiltere’de ortalama ev maliyeti 253 bin pound (~2 milyon 500 bin TL) oldu. Londra’da ise konut fiyatları son 10 yılda neredeyse ikiye katlandı.
Bu durum, ekonominin üretkenliği üzerinde de baskı yaratıyor. Yüksek konut maliyetleri, çalışanların taşınmaya karar vermekte zorlanmalarına neden olurken, şirketleri yeni yeteneklerden mahrum bırakabiliyor. Yüksek masrafları karşılayamamaktan çekinen genç nesil, daha iyi iş ve ücret fırsatı olsa bile tercihini risk almamaktan yana kullanıyor.
1996 yılında 25-34 yaş aralığındaki kişilerin yarısından fazlası ev sahibiyken, 2017’de bu oran üçte birine düşmüş durumda.
ABD’de durum çok farklı değil:
Salgın döneminde yaşanan ekonomik çöküş sebebiyle zorlukların,işsizlerin ve evsizlerin sayısının arttığı dönemde ülkenin en çok kazanan %20’lik kısmı evden çalışarak düşük faiz ortamından yararlandı. Bir kısmı mortgage ödemelerini yeninden finanse ederken, bir kısmı bu fırsatı değerlendirerek yeni evler satın aldı.
Comments