top of page
  • Facebook
  • Twitter
  • Instagram

Küresel Eşitsizlik


Dünya genelinde internet gibi yeni teknolojilerin ortaya çıkması, dijitalleşmenin benimsenmesi ve küreselleşmenin ticareti ve insan hareketliliğini arttırması tarihte benzeri görülmemiş bir refah artışına ve kalkınmaya yol açtı. Bu zenginleşme ülkelerin ekonomik gelişmişliklerini arttırıp bireylerin yaşam standartlarını yükseltirken beraberinde bir sorunu daha ortaya çıkardı: Gelir adaletsizliği. Sosyoekonomik zıtlıklar arasındaki makas giderek büyüyor.


Verilere bakalım:


  • 1980-2016 yılları arasında dünya nüfusunun %1’i gelir artışında en fazla büyüme yaşayan kesim oldu. Bunları gelişmekte olan ülkelerin orta sınıfları izlerken en az büyüme yaşanan kesim ise Batı’daki orta ve alt gelir sınıfı.


  • Credit Suisse’in 2020 yılında yayınladığı rapora göre, dünya genelinde hanelerin %1’i servetin %43’üne, en alt gelir kısmındaki %50 ise servetin sadece %1’ine sahip.


  • Milyarderler, dünya nüfusunun %60’ını oluşturan 4.6 milyar kişiden daha fazla servete sahip.


  • Dünyanın en büyük ekonomisi olan ABD'de, en tepedeki %1'lik kesim, nüfusun alt kesimdeki yarısından neredeyse %40 daha fazla kazanıyor.


  • Salgınla birlikte, dünya genelinde işsizlik oranlarının artmasına ve yoksulluk içerisinde yaşayanların sayısının ikiye katlanarak 500 milyonu aşmasına rağmen, milyarderlerin serveti 3.9 trilyon dolar artarak 11.95 trilyon dolara ulaştı.



Dünya genelindeki eşitsizlik ise kendisini sadece gelir ve servet dağılımında göstermiyor. Aşı çalışmalarının hız kazandığı ve aşı pasaportlarının konuşulduğu bu günlerde, gelişmiş ülkeler 2021 yılında geniş çaplı aşı çalışmalarını tamamlamayı planlarken bazı fakir ülkelerin 2024 yılına kadar bu çalışmaları tamamlayamayacağı öngörülüyor. Bunun yanı sıra politikacılar, iş adamları ve kraliyet ailesi mensupları gibi zengin kesimden kişiler aşı sırasını beklememek amacıyla Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkelere akın ediyor.

コメント


bottom of page