
Veri bombardımanına tutulduğumuz bir haftayı geride bıraktık. Ülkelerin yılın ilk 3 ayındaki büyüme verilerini karşıladığımız haftada Amerika ve Avrupa Merkez Bankalarının toplantıları ve faiz kararları vardı.
Amerika ile başlayalım: Amerikan ekonomisi yılın ilk 3 ayında %4.8 daraldı ve 2008 krizinden beri en büyük düşüşü yasadı. Amerikan Merkez bankası FED beklendiği gibi faizlerde değişikliğe gitmedi ve 0-0.25 aralığında tuttu fakat herkesin asil merak ettiği toplantı sonrası mesajların ne olacağıydı. Kısa kısa bahsedelim.
Başkan Jerome Powell, ekonomik aktivitenin ikinci çeyrekte daha önce görülmemiş hızda gerilemesini beklediklerini söyledi. Unutmayalım ki bu çeyrekte Amerika’da gördüklerimiz sadece Mart ayinin bir kısmında yaşananların sonucu.
Bu süreçte ellerindeki bütün araçları kullanmaya devam edeceklerini ve kısaca piyasaya para vermek anlamına gelen varlık alımlarına devam edeceklerini belirtti.
Bu donemin uzun sürebileceğini söyleyen Powell, sabırlı olacaklarını, fiyat istikrarı ve maksimum istihdamı sağlayana kadar faiz oranlarını bu şekilde tutacaklarını söyledi.
Avrupa ise 2020’nin ilk çeyreğinde %3.8 daraldı ve Haziran’a kadar olan donemde bunun 4 katına varan bir daralma görebileceğimizin altını çizdi. Avrupa Merkez Bankası da beklendiği gibi faizlerde değişikliğe gitmedi. Politika faizini sıfır, mevduat faizini ise eksi 0.50 seviyesinde tuttu.
Fed gibi varlık alımlarına devam edeceğini söyledi ve bu donemde en çok yükü kaldırmak durumunda kalan Euro bölgesi bankalarını biraz olsun rahatlatmak için yeni uzun vadeli krediler vermeye başladığını açıkladı.
Bu zayıf verilere rağmen enteresan olan ise Amerikan hisse senetlerinin Nisan ayında 1987’den beri en iyi aylık performansı göstermesi oldu.
Comments